Brugge gezi rehberi hazırlamakta nereden çıktı demeyin. Almanya’nın Köln şehrne gelince Belçika ile olan yakınlığı bizi cezbetti ve araç kiralayıp yolumuzu bu mistik şehre düşürdük.
Avrupa’nın en masalsı Orta çağ şehirlerinden biri… Şehri çevreleyen kanallarda, binaların görsel mimarisiyle kendinizi kuzeyin Venedik’i olarak bilenen bu şehre kaptırıp, attığınız her adımda sizi bulunduğunuz zamandan alıp 12.yy atmosferiyle buluşturuyor. Şehir 2. Dünya Savaş’ında hiç zarar görmemiş ve 2000 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınmış.
Ulaşım
Şehre ulaşım için bir çok alternatif mevcut. Ben Almanya’nın Köln şehrine uçup orayı gezip ardından da araç kiralayıp Brugge’a yaklaşık 3 saat 30dk ‘lık yolculuk ile ulaşmıştım.
En çok tercih edilen diğer ulaşım alternatifleri ise, Belçika’nın başkenti Brüksel’e uçup oradan tren ile Brugge’a geçebilir ya da Hollanda’nın başkenti Amsterdam’a uçup böylelikle gezinize orayı da eklemiş olursunuz oradan araç kiralayaıp ya da tren ile Brugge’a ulaşabilirsiniz.
Şehir içi Ulaşım
Bu küçük ve şirin şehir dairesel olarak kurulmuş ve çevresi kanallar ile çevrili. Brugge gezi rehberi listesini oluşturduğumda şehri gezerken herhangi bir ulaşım aracınıza ihtiyacımızın olmadığını hemen fark ettim.. Yani tabanvay olarak tüm şehri gezebilirsiniz. Ben gittiğim şehirleri, yürüyerek gezmekten keyif alan, adım adım her yeri keşfetmekten asla yorulmayan biri olarak ısrarla sizlere gittiğiniz yerleri yürüyerek keşfetmenizi tavsiye ediyorum.
Brugges Gezi Rehberi Görülmesi Gereken Yerler
Grote Markt (Büyük Meydan)
Rengarenk, üçgen çatlı binaların, faytonların, kafelerin ve restoranların olduğu kocaman bir meydan burası. Ünlü Belfort Çan Kulesi, Historium, Salvador Dali Galerisi ve Bira Müzesi bu meydan da yer alıyor. Gelen tüm turistlerin Brugge gezi rehberi listesinde ilk görmek istediği nokta burası.
Belfort, 47 adet çanın yer aldığı kuleye 366 basamak ile çıkabiliyorsunuz.”In Bruges” filminin en çarpıcı sahnesi bu kulede çekilmiş.
Historium Müzesi
Orta çağ dönemini yaşayacağınız, 7 farklı şekilde dekore edilmiş odayı gezip kısa film gösterilerini izleyeceğiniz oldukça etkileyici bir müze. Binanın üst katında yer alan terastan, Büyük Meydan‘ın muhteşem görselliğini en güzel izleyebileceğiniz nokta bence burası. Müzeye giriş ücreti yetişkinler için 14€. Detaylı bilgi ve güncel fiyat listesini görmek isterseniz buraya klik klik!!!
Bira Müzesi (Brugge Beer Museum)
Biranın geçmişten günümüze kadar geçirdiği evrelerin anlatıldığı bir müze burası. Bir tablet ve kulaklık veriyorlar resimleri dinleyerek ilerliyorsunuz veee sabırsızlıkla beklenen an, o kadar bira hakkında bilgi edindikten sonra 16 farklı biradan seçtiğiniz 3 tanesini içme zamanı cheers 😉 Giriş ücreti 14€ (3 bira dahil) Detaylı bilgi ve güncel fiyat listesini görmek isterseniz buraya klik klik!!! Brugge gezi rehberinin mutlaka yapılması gereken aktvitesi bence.
Kanal gezisi
Kişi 8€ olan gezi yaklaşık 30 dk sürüyor. Kanal boyunca yapacağınız harika bir gezinin ardından bu şehirde yaşasam ne güzel olurdu hayali aklınızdan bir saniye bile çıkmayacak…Güncel fiyat listesi ve daha ok bilgi için buraya klik klik!!!
At arabasıyla şehir turu
İlk başta belirttiğim gibi yürüyerek her yeri gezebildiğiniz için benim pek ilgimi çekmeyen, mesafeye göre fiyatı da değişen turların fiyatı ortalama olarak 50€civarında.
Ne Yenir? Ne İçlir?
Belçika diyince hemen aklınıza patetes kızartması, waffle, çikolata ve bira gelmeli. İtiraf ediyorum ki bol bol bira içtik, patates ve tencerede midye yedik.
Çok tatlı düşkünlüğümüz olmasa da eee gelmişiz buralara kadar yemek dönmek olmaz dedik meşhur Belgian Waffle’nı ve çikolatalarını denedik. Old Town’da gezerken her adım başı çikolata ve waffle satan dükkanlar ile karşılaşacaksınız. İstediğiniz mekanda deneyin bence ne kadar kötü olabilir ki 🙂 İlla ki bir mekan öner derseniz çikolata için The Chocolate Line, waffle içinde meşhur karavan ya da Chez Albert.
Bira mı? Ooo bardaktan boşalırçasına tüketiliyor buralarda. Restoranda bir şeyler yerken bira içmek yerine, lokal publara gidin benden söylemesi. Hemen insanların nasıl keyifle eğlendiğine hem de biranın yüzlercesini şahit olacaksınız. Muttley’s ve ‘t Brugs Beertje yolunuzu düşürmelisiniz.
Konaklama
Bu arada otel seçerken şehir merkezine yakınlığını dert etmeyin çünkü şehir oldukça küçük. 2 gece konakladığımız Brugge ‘da konaklama için Hotel Ensor tercih etmiştik. Konum olarak her yere oldukça yakın ,temiz ve güleryüzlü bir işletmeydi. Günübirlik gelen gezginler olsa da, bence 2-3 gün bu masalsı küçük şehri doyasıya yaşamak gerekiyor benden tavsiye.
Sizler için bir Brugge gezi rehberi yazımda bir güzellik yapıp 2 farklı indirimden yararlanabileceğiniz linkler bırakıyorum. Aklınıza takılan sorularınız için Instagram’dan bana ulaşabilirsiniz.
Booking.com ‘dan yapacağınız konaklama ile 15USD kazanmak için verdiğim link üzerinden rezervasyon gerçekleştirin. Karşılıklı olarak 15 USD kazanalım.
Airbnb ‘den yapacağınız konaklama ile 130 TL kazanmak için isterseniz verdiğim link üzerinden rezervasyon gerçekleştirin ve 130TL ‘lik kredi hesabınıza yüklensin bir sonraki konaklamanızda kullanın.
Bu şehre ayağınızı bastıysanız ve gezilmesi gereken bilindik yerleri gördüyseniz sıra geldi yapmadan dönülmemesi gerekenlere:
- Beyaz şarapla hazırlanmış midyeyi mutlaka tatmalısınız.
- Külahta patates kızarması acıktığınız anın kurtarıcısı olmalı
- Waffle dükkanlarının muhteşem lezzetleriyle kendinizi şımartmalısınız.
- El yapımı çikolataların lezzetine bakıp, mutluluğunuzu 2 katına çıkarmalısınız. Brugge gezisinde uğramanız gereken çikolata dükkanı The Chocolate Line.
- Dantel gibi işlenmiş şehrin, dantelerinden ufak bir parça da olsa hatıra almalısınız.
- Yerel halkın gittiği Pub’lara gitmelisiniz halka karışmalısınız. Benim favorim Brugs Beertje klik klik!!!
- Her fırsatta bira içmelisiniz o eşsiz lezzetlerden kendinizi mahrum bırakmamalısınız. Türkiye’den de bildiğim ”Delirium” markalı biranın sembolü pembe bir filcik. Adının ve amblemin böyle olmasının sebebi ise alkol komasından dolayı bilinç bulanıklığı ile insanın gözünün önünde pembe fil görmesiymiş.
- The Bottle Shop isimle dükkana uğrayıp, yüzlerce biranın içerisinden beğendiklerinizi satın alabilirsiniz.
- Araba kiraladıysanız Büyük kanalın dışına park etmelisiniz ki ücretsiz olsun 😉
- Bol bol fotoğraf çekip çektirip her anı ölümsüzleştirmelisiniz.
Bu arada başka bir yazımda yine başka bir harika şehir: Budapeşte’ye ait deneyimlerimi okumak için klik klik !
Bir kaç günlüğüne de olsa yemyeşil, sakin ve şirin bir orta çağ şehrinde geçen bu masalda mutlaka bir rol almalısınız. 2 günlük yaptığımız Brugge seyahatinin tadı damağımızda kaldı. Brugge gezi rehberi yazım için yorum bırakabilir ve maceralarıma ortak olmak için Instagram ve Facebook üzerinden takibe bekliyorum.Gülümseyin Hayata 😉