Bosna Hersek gezi rehberi ile görülmesi gereken başlıca popüler destinasyonları ve de buraya gelen turistlerin pek de bilmedikleri ama benim deneyimleme şansımın olduğu yerleri anlatacağım sizlere.
Türkiye’den 15 günlüğüne çıktığımız gezimizin 8. ve son ülkesindeyiz. Buraya gelmeden önce Hırvatistan‘ın Hvar Adası‘na gittik ve ardında da konaklama yapacağımız Bosna Hersek‘in şirin kasabası Čapljina (Çaplina) ‘ya geldik. Aaaa neden burada konaklıyorsunuz diyebilirsiniz, hemen cevap veriyorum ablam burada yaşıyor.
Özel AraçlaYurtdışına Nasıl Çıkılır ? tıklayıp detaylarına ulaşabilirsiniz.
Bosna Hersek Gezi Rehberi ile Kısa Kısa Bilgiler
Bosna Hersek, vize istemeyen sadece bir uçak bileti ile rahatlıkla seyahat gerçekleştirebileceğiniz bir ülke. Para birimi olarak Konvertibl Markı ( KM ) kullanıyorlar ama her yerde aynı zamanda Euro da kullanabiliyorsunuz. Ayrıca Hersek tarafındaki çoğu mekanda Hırvat parası olan Kuna da kullanılabiliyor. Saraybosna ülkenin başkenti. Ülke nüfusunun yarısından fazlasını Boşnaklar, diğer kalan kısmını ise Hırvatlar ve Sırplar oluşturuyor. Hal böyle olunca konuşulan dillerde Boşnakça, Hırvatça ve Sırpça olmuş. Aslında 3’ü de aynı dil sadece küçük kelime farklılıkları var. Birbirlerini anlama konusunda hiçbir sorunları yok.
Saraybosna Avrupa’nın Kudüs’ü olarak adlandırılıyor. Sebebi ise kiliselerin, sinagogların, camilerin bir arada oluşu ve farklı etnik kökendeki dinlere saygı ile yaklaşmasından kaynaklanıyor.
Ülkenin yönetimi de oldukça ilginç.. 3 adet cumhurbaşkanı yer alıyor, yani her bir milleti temsil eden. Milli marşlarında herhangi bir söz bulunmuyor, bu oldukça farklı gelebilir ama adamlar haklılar, yaşanan olaylardan dolayı herhangi bir tarafın ağır basmaması için böyle uygun görmüşler.
Yaşanan olaylar deyince azıcık kısacık da olsa tarihini bilmek gerekiyor buraların. Çünkü gerçekten insanı derinden etkileyen, sadece 3 yıl sürmesine rağmen Avrupa’da 2.Dünya Savaşı’nın ardından en derin izler bırakan savaş olarak hafızalara kazınmış. 1992 yılında Bosna Hersek‘in bağımsızlık ilan etmesinin ardından, ülkede yaşayan Sırpların bunu kabul etmeyip, iç savaşa doğru yol almalarıyla her şey başlamış. Sırplar tarafından Boşnakların yaşadığı bölgelerde feci katliamlar yapılmış, köyler yakılıp yıkılmış. Boşnaklar da ülkeyi terk etmek zorunda kalmışlar ve çoğu Türkiye’ye, bir kısım kesim de Almanya’ya gitmiş. 1995 yılında ortak bir noktada birleşip, anayasal değişikler yapılmış ve Dayton Barış Anlaşması ile bugünkü halini kazanmış.
Hangi mevsimde ziyaret etmeliyim derseniz ?
Meteoroloji haberlerindeki cümleyi hatırlatacağım sizlere “Balkanlar üzerinden gelen soğuk hava dalgası”.. Kış mevsiminde gidilmeyeceği anlaşılmıştır sanırım. O yüzden kış dışında hangi mevsimi tercih etmek isterseniz size kalmış.
Borna Hersek’te Gezilecek Yerler
Čapljina
Hırvat nüfusun yoğun olarak yaşadığı yaklaşık 30.000 kişilik bir nüfusa sahip. Uzunca bir caddenin üzerinde kafeler, barlar,gece kulüpleri, marketler her şey yer alıyor. Neretva Nehri ise kasabaya ayrı bir hava katmış. Nehir kenarına çok uzun olmasa da güzel bir yürüyüş yolu yapmışlar. Yine Neretva Nehri kenarında yer alan restoranlar ve kafeler de oldukça popüler kasabada.
Aynı zamanda adım attığınız her yerden tarih fışkırıyor. Mogorjelo isminde 4.yy’dan kalma bir Roma çiftlik evi bulunuyor. Villa Rustica olarak biliniyor ismi.1903 yılında kapılarını açmış ve turistler tarafından ziyaret ediliyor.
Hırvatistan sınır kasabası olan Metković ‘e araba ile 20 dk’da ulaşabiliyorsunuz. Čapljina‘da yaşayanların bir kısmı burada çalışıyor ve her gün Hırvatistan’a girip çıkıyorlar. Adriyatik Denizi üzerinde Bosna Hersek ‘e lütfedip bırakılan sahil beldesi Neum‘a ise araç ile yaklaşık 1 saat sürüyor.
Küçük bir kasaba olan Čapljina’da konakladık. Booking.com üzerinden bulduğumuz Apartments Suzana ismindeki evi rezerve ettik ve geceliğine 26€ ödedik. Bu arada size bir kaç güzellik yapıp Bosna Hersek gezi rehberi olarak buraya 2 farklı indirim linki bırakıyorum.
Booking.com üzeriden yapacağınız ilk rezervasyonunuz da benim referansımı kullandığınız da,hem ben hem de siz 15$ kazanıyor olacaksınız.
Booking.com İndirim o zaman haydi 15USD kazanmak için buradan rezervasyon gerçekleştirin.
Airbnb üzerinden yaptığınız ilk rezervasyonunuz da ise yine referans kullanarak 130TL kazanıyor olacaksınız.
Airbnb İndirim zaman haydi 130TL kazanmak için buradan rezervasyon gerçekleştirin.
Poçitel ( Počitelj )
Neretva Nehri‘nin muhteşem manzarasını görebileceğiniz dik bir yamaç üzerine kurulmuş küçük bir Osmanlı Köyü. Tepesinde Hırvat-Macar Krallığından kalma kocaman bir kalesi var.Ayrıca Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra yapılan Hacı Ali Camisi, medresesi, saat kulesi hemen dikkatleri çekiyor. 90’lı yıllarda yaşanan savaş sırasında Hırvatlar neredeyse birçok eseri bombalayarak yerle bir etmişler.Köyde yaşayan halk da evlerini terk etmek zorunda kalmış. Dünya Bankası ve Türkiye’den gelen destek ile Poçitel ‘i tekrar canlandırıp, turizme kazandırılmış. Burada eskiden yaşayan halkın bir kısmı ise evlerine dönerek tekrar bu şirin köyde yaşamaya başlamışlar. Yaklaşık olarak köyde 100 kişi yaşıyor ve gelirleri ise sadece turizm. Arabanızı köyün girişine park edip yokuş yukarı çıkmaya başladığınızda,teyzelerin sizlere meyveler, meyve suları ya da kendi ördükleri minnoş el işlerini satmaya çalıştıklarını görecekseniz.
Blagay ( Blagaj )
Osmanlı döneminde Müslümanlığın yayılması amacıyla buraya gönderilen dervişlerin inzivaya çekilmesi için yapılmış bir tekke. “Blagay Tekkesi” ya da “Sarı Saltuk Tekkesi” olarak da biliniyor. Aracınızı park ettikten sonra içlere doğru biraz yürüyorsunuz ve karşınıza dik bir dağın hemen yamacına yapılmış, yanında sakin sakin akan Buna Nehri ve nehrin muhteşem rengi sizi karşılıyor. Bu arada Neretva Nehri‘ni besleyen kollardan birisi Buna Nehri. Tekkenin içine girebiliyorsunuz ama bazı kıyafet kuralları bulunuyor. Açık kıyafetler, şort, elbise gibi ya da başınız açık girmeye izin vermiyorlar. Mayıs ayında gidecek olursanız aman dikkat. Çünkü anma töreni yapılıyor ve çok kalabalık oluyormuş. Nehir etrafında restoranlar bulunuyor,eğer ki yorgunsanız belki biraz keyif yapabilirsiniz. Bosna Hersek gezi rehberi listenizi oluştururken mutlaka burayı da görmelisiniz.
Mostar
Hafızamda Mostar Köprüsü‘nden atlayarak cesaretlerini kanıtlamaya çalışan gençlerin kareleri canlanıyordu. Gidip evet canlısını gördüğümde de artık tüm kareleriyle daha fazlası aklımda yer etti. Belki de Bosna Hersek gezi rehberi yazıları içinde en çok araştırılıp, okunan, tarihi merak edilen yer tam da burası.
Neretva Nehri kenarına kurulu şehir, Osmanlı tarafından fethedilmiş. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Mimar Sinan‘ın öğrencisi olan Mimar Hayreddin tarafından 30 metre uzunluğuna ve 24 metre yüksekliğe sahip Mostar Köprüsü inşa edilmiş. Böylelikle Hırvat ve Müslüman iki halk birbirine bağlanmış.
1992 yılında çıkan savaş ile şehir ve halk o kadar ağır yaralar almış ki insan gözlerine inanamıyor. Evlerin bir çoğu hala mermi izleri ile kullanılmaya devam ediliyor. Girdiğiniz hediyelik dükkanlarında savaşın anlatıldığı videolar yayınlanıyor. 9 Kasım 1993 yılında Hırvat topçuların açtığı ateş ile Mostar Köprüsü Neretva Nehri‘nin zümrüt rengi sularına gömülmüş. Mostar Köprüsü 2004 yılında İngiltere Prensi Charles tarafından açılmış. Köprünün yeniden yapılmasında UNESCO, TİKA ve Dünya Bankası parasal destekte bulunmuş.
Köprüye doğru gittiğiniz yol üzerinde hediyelik dükkanlar, pansiyonlar, kafeler, restoranlar yer alıyor. Yaz aylarında gittiyseniz Neretva Nehri‘nin yanına kadar inip tüm ihtişamıyla köprünün fotoğrafını çekebilir ve belki de suya atlayan bir gence tanık olabilirsiniz.Genellikle para karşılığında bir turistik gösteriye dönüşmüş olsa da 🙂
Medjugorje
Sessiz, sakin bir kasaba iken birden bir dini merkez haline dönüşmüş. Katolikler için önemli bir kiliseyi barındırıyor. 1981 senesinde Medjugorje yakınlarındaki tepede oyun oynayan altı çocuğun Meryem Ana‘yı gördüklerini ailelerine söylemeleri ve kimsenin onlara inanmamaları ile başlamış hikaye. Daha sonra farklı kişiler tarafından da görülmeye,hatta onlarla konuşmaya başlaması ile Medjugorje köyü katolikler için dünyadaki hac merkezlerinden biri olarak ünlenmeye başlamış. Dağın tepesine kocaman bir haç simgesi yerleştirilmiş. Yaklaşık 3 saatlik süren yürüyüş ile buraya ulaşabiliyorsunuz. Hacı olmak isteyenler buraya tırmanıp dualar ediyorlar. Kilisenin kocaman bir bahçesi var ve burada banklar yer alıyor. Burada birçok farklı dilde ayinler düzenleniyormuş. Kasabada kafanızı nereye çevirseniz bir hediyelik eşya dükkanı ile karşılaşacaksınız. Bosna Hersek gezi rehberi ile yabancılar tarafından çok bilinen ama bizlerin bilmediği bir gezi durağını anlattım. Bu arada kiliseye giriş ücretsiz.
Kravitse Şelaleleri (Kravice Falls)
Daha önce şelalede hiç yüzmemiştim ama her şeyin bir ilki vardır dedim veee attım kendimi sulara. Mevsimin yaz olmasından dolayı çevrede yaşayanlar çoluk, çocuk heeep beraber gelmişler. Şelalede serinleyip bir yandan da güneşleniyorlar.
Buralarda böyleymiş biz de hemen ayak uydurduk duruma. 120 metre genişliğine 30 metre yüksekliğe sahip muhteşem bir şelale. Zaten doğa o kadar güzel ki inanamıyor insan gördüklerine. Yerlerde bir tane bile çöp yok, su pırıl pırıl, otopark için ücret ödemiyorsunuz sadece giriş için ücret alıyorlar. Merdivenler ile aşağıya doğru iniyorsunuz ve aşağıda 2-3 farklı restoran bulunuyor. Bir şeyler yiyip, içebiliyorsunuz. Mostar‘dan Capljina‘ya doğru ilerlediğiniz yol üzerinde,dağların arasında yer alıyor.
Fiyatlar sezonluk değişiyor. Temmuz /Ağustos en yüksek sezon ve 10KM yani 5€ alıyorlar. Ekim-Mayıs 6KM 3€ , Haziran ve Eylül için 8KM 4€ ödeniyor. Aracınız yoksa ulaşım için turlara katılarak gelebilirsiniz.
Trebižat Nehri (Trebijat River)
Neretva Nehri‘ni besleyen önemli kollardan biride bu tertemiz nehir. Hava güzel oldu mu Trebižat Nehri‘nin kenarları da dolup taşıyormuş. Şimdi de nehirde yüzme zamanı diyorlar ve Capljina‘ya 20dk uzaklıkta bir yere geliyoruz. Yaaaa canım annem, babam, kızım ırmağa girmeyin akıntı olur kapılırsınız deseler de girdik tabi ki.
Buraları ablam keşfetmiş. Keşfetmiş derken zaten lokaller gidiyorlarmış, onlar tavsiye etmişler. Yoksa Bosna Hersek gezi rehberi listemi oluştururken, yaptığım araştırmalarda mutlaka Trebižat Nehri’ne yüzmeye gidin diye bir yazı okumuş olsaydım biraz tereddütle yaklaşıp belki görmeye bile gitmeyebilirdim. Ama öyle bir güzellikteki ırmak, yeşilin her tonu var.
Kendine bir kaç yüzme arkadaşı da edinmiş, arkadaş dediğime bakmayın 8-10 yaşında kızlar. Anneannelerinin evleri varmış hemen nehrin arkasında, bahçe kapısından çıkıp nehirde yüzüp tekrar dönüyorlar. Eeee şimdi bu çocuklar nehre tek başlarına girip yüzebiliyorlarsa, ben orada desem ki aaa yok ben girmem totolarıyla gülerlerdi bana. Zaten de güldüler ilk başta. Su o kadar soğuk ki giremedim önce ama onlar çup çup atladılar valla.
Bir de tren yolu geçiyor nehrin üzerinden. Evet normal bir şey ama genç arkadaşlar burada güneşlenmeyi tercih ediyorlar, herhalde güneş daha çok yakıyor orada olunca 🙂 İşte eğlence deyip Bosnalı gençler çıkıyorlar köprünün üzerine hoop atlıyorlar suya. Tabi ki yapmadım. Bosna Hersek gezi rehberi araştırması yaparken hiiiç aklımın ucundan bile geçmemişti nehre gireceğim.
Trebijat Nehri ‘nde Kano
Araç ile kano yapmaya başlayacağımız noktaya geldik. Yanımızda buraları çok da iyi bilen lokal bir tanıdık ile beraber 3 kano çıkacağız yolculuğa. Eeee herkes kanoya ikişerli yerleşti ama bizim lokal Zeljko yanına almış yolculuğa ya da pikniğe giderken kullanılan buz dolaplarından, doldurmuş içine içecekleri, onunla yolculuk yapacakmış.
Bizlere anlatıyor da anlatıyor.. küçüklü büyüklü şelalelerden inmek zorunda kalacaksınız işte şöyle kürek çekin, böyle yapın diye deeee kendisi nasıl bir yolculuk geçirecek merak ediyordum açıkçası. Offf doğa muhteşem, nehir bir harika.
Kafamıza göre istediğimiz yerde durduk, nehirde yüzdük, eğlendik. Zeljko’nun deyimiyle Niagara şelalerini tek tek geçip, bitiş noktamız olan ,gündüz de burada yüzdüğümüz noktaya geldik.Peki Zeljko taşıdığı dolabı suya düşürdü mü?? Hayır. Bir kaç kez tehlike atlatsa da hep birlikte gülüp geçtik, bize de eğlence çıktı.
Bosna Hersek gezi rehberi notlarından en çok eğlendiğim, keyif aldığım aktiviteler şelalede yüzmek ve kano yapmak oldu. Çok eğlenceli bir deneyimdi. Vaktiniz varsa, kano yapmak için turlara katılabilirsiniz tıklayın.
Bosna Hersek Ne Yenir ? Ne İçilir ?
Cevabi denen bizim İnegöl Köftesine benzeyen bir köfte. Ben denedim oldukça başarılı kesinlikle tatmalısınız. Bir de pekara yani pastaneleri var. Her şey çok başarılı ve lezzetli. Biliyorsunuz ki Boşnak böreği oldukça meşhur. Eee tam da yerine geldiğinize göre yuvarlayın gün içinde atıştırmalık olarak.
Tabi ki bizler de aç aç gezmedik. İçimiz, dışımız buralarda et oldu.Her şey acayip lezzetli. Kano yaptığımız günün akşamında nehir kenarında bir restoranda yemeğe gittik. İşte orada yediğimiz yemekten bir görüntü.
Bosna Hersek gezi rehberi yazımın sizlerin ayaklarını yerden kesecek olan bölümünü yazmaya başlıyorum. İçecekler konusunda bir kaç farklı lezzet denedim. Beyaz şarap ve soda karıştırılarak içilen Gemišt (Gemişt), içmesi çok kolay ve sıcak yaz mevsiminde serinletici bir içecek fakat sonrasında çarpabiliyor aman dikkat. Genellikle şaraplar ev yapımı olduğundan, alkol oranı da yüksek.
Bir de vişne likörü var ki dillere destan, içtikçe içilesi bir tat. İsmi tam olarak vişne rakija olarak geçiyor, vişne rakısı olarak çevrilse de siz öyle olduğuna bakmayın bildiğiniz likör bu.
Bosna Hersek gezi rehberi ile yaşadığım farklı deneyimlerimi sizlere aktardım. Hafızamdan silinmeyecek bir çok anıyı biriktirip tekrar yollara düşüyoruz. Olur da birileri “bok bok ” derse size, aman hemen kızmayın! Merhaba ya da güle güle demek istiyordur Hırvatça. Yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermesin. O zaman haydi bok bok 🙂 Maceralarıma ortak olmak için Instagram ve Facebook üzerinden takibe bekliyorum.