Ostrog Manastırı gezi rehberi ile bu noktayı detaylıca anlatmak istedim sizlere. Podgorica’ya gelmeden önce nereler gezilebilir diye araştırma yaptığımda yabancı kaynaklarda buradançokçasöz edilmiş. Fakat türkçe blog yazılarında pek bahsedilmiyor. Bende severim ya değişik yerler görmeyi o yüzden gezi rotamıza burayı da ekledik.
Karadağ gezimizde Budva ve Kotor’a gitmedik, daha önce gitmiştik. Bu kez başkent Podgorica görüp, Sırbistan‘a doğru devam ettik. Bu sırada da önemli iki durağımız daha vardı; Ostrog Manastırı ve Durmitor Milli Parkı.
Podgorica Gezi Rehberi İle Şehri 24 Saatte Keşfet ! okumak için klik klik!!!
Ostrog Manastırı Gezi Rehberi ile Tarihin Derinlikleri
Sırp Ortodoks manastırı 17.yy ‘da Aziz Basil tarafından kurulmuş. Trabzon’daki Sümela Manastırı‘na benzemekte, sadece daha küçük. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Balkanlarda yaşayan Hristiyanların hac yeri olarak sayılıyor. Her yıl ortalama 300 bin kişi tarafından ziyaret ediliyormuş. Aziz Basil’in hayatını kaybettiği 12 Mayıs günü gelen ziyaretçiler tarafından dilekler dileniyor ve dualar ediliyor.Manastırda korunan kutsal emanetlerin iyileştirici güçlere sahip olduğuna inanılmakta.
350-400 basamakla çıkılan patika bir yol var ve bu yolu çıplak ayakla çıkıyorlar.Sebebi ise keşişlerin tecrübelerine ortak olmak. Çıktığınız merdiven boyunca etrafa bağlanmış bir çok şeye şahit olacaksınız. Çorap, toka,kilot… Kendilerine ait bazı parçaları burada bırakıp dilek diliyorlarmış. Ostrog manastırı gezi rehberi yazım ile itiraf ediyorum bende minik bir bez parçası bağladım buraya.
900 metre yükseklikte Bjelopavlici vadisine bakan bir kaya üzerine inşa edilmiş. Eşsiz bir manzaraya sahip olan manastır,iki bölümden oluşmakta.Üst kilise Aziz Basil’e, alt kilise ise Meryem Ana‘ya adanmış.
Aracımızı otoparka bırakıp, merdivenlerden çıkmaya başladık, 10 dakika kadar yürüdükten sonra Ostrog Manastırı‘nın girişine vardık.
Sen gel Karadağ, hayatında unutamayacağın bir utanç yaşa !
Kocaman bir avlu ile bizi karşıladı. Burası alt kilisenin olduğu bölüm. Biz direk üst kilisenin olduğu tarafa yöneldik ve bir odaya doğru giriş yaptık. Kapıda bir görevli, içeride bir görevli daha ve bir de papaz vardı. İçerisi loş, yoğun derece tütsü kokuyordu. Bir şeyler söylediler ama İngilizce olmadığı için anlamadık. Ben etrafa anlamsızca bakarken papazın elindeki tahta hacı fark ettim ve hemen yanımda tabutun içerisinde yatan üzeri örtülü ve üstünde resmi bulunan Aziz Basil ‘in bedenini (Odadan çıktıktan sonra kim olduğunu anladım). Ostrog manastırı gezi rehberi yazılarında neden burayı kimse yazmamış ya da hiç kimse girmemiş de bir ben miyim safoş olan anlamadım….
Utanç Anı !!
Tam da kafamda şimşekler çakıp ne oluyor diye kendimi sorgularken papaz İngilizce “Hristiyan mısın” diye sordu. Tabi gördü ben alık alık etrafı inceliyorum, önlerinde eğilmiyorum ya da istavroz çıkarmıyorum. Ben de cevap olarak “no no” sonrasında da “sorry sorry” diyerek koşar adımlarla odadan uzaklaştım. Bunların hepsi belki 2-3 dakikada gelişti, oldu ve bitti ama ben dışarı çıktığımda kendimi o kadar utanmış ve kötü hissettim ki. Neden koşar adımlarla dışarı çıktığımı düşünüp kendime söylendim, herhangi bir ingilizce açıklayıcı bilgi koymadıklarına söylendim. Sonra her şey kafamda oturdu.
İçeride Aziz Basil’in bedeni var, önünde eğilip ardından papazın elinde bulunan hacı öpüp, papazın sizin için dua etmesini isteyebilirsiniz. Detaylı olarak bloglarda bu konudan bahsedilmemiş, Ostrog manastırı gezi rehberi yazımda özellikle burayı belirtmek istedim. Siz bilin neyle karşılaşacağınızı sonra şaşkınlık geçirmeyin 🙂
Üst katına çıktığımda ise burada da küçük bir odaya girenler çıkanlar vardı, ben meraklı hemen kafayı uzattım oraya da. Bu kez içeride dua ediliyordu, biraz kaldım ve çıktım.
Duvarlarda freskler var, o kadar başarılı bir şekilde yapılmış ki insan gözünü alamıyor.Renkler,tonlar,çizimler..
Alt kilise de ise ücretsiz olarak 3 güne kadar konaklayabileceğiniz, yatakhaneler bulunuyormuş. Güneş doğarken sabah ayinine katılmak, buradaki mistik atmosferi yaşamak, duaları dinlemek, hangi dinden olursanız olun bedeninizin rahatlamasına şahitlik etmek için belki burada bir gece de olsa konaklamaya değebilir.
Alt kilisede bir mum yaktım, dilekler diledim ve bir kaç kelime de olsa isli duvara ben de isteklerimi yazdım.
Ostrog manastırı gezi rehberi yazım ile bir kaç kuralı da belirtiyim sizlere hazırlıklı gitmiş olun. Manastır içerisinde belli noktalarda fotoğraf çekilmesi yasak ve belirli kıyafet kuralları uygulanmakta. Ben şort ile giriş yaptım ama omuzlarımı örtmemi istediler.
Ostrog Manastırı’na Nasıl Ulaşılır ?
Podgroica –Niksic yolu üzerinde yer alıyor. Zaten tabelasını görüyorsunuz ve başlıyorsunuz daracık dağ yollarından yukarıya doğru tırmanmaya. Evet abartmıyorum daracık ve virajlı yollar, araç kullanırken dikkatli olmak gerekiyor. Özel aracınız dışında toplu taşıma ile ulaşım sağlanmıyor. Turlara katılarak çıkabilir ya da taksi tutabilirsiniz belki de otostop başka bir çözüm olabilir.
Yolunuz bu taraflara düşüyorsa,zamanınız varsa mutlaka demiyorum ama bir uğrayıp görebilirsiniz. Ben kiliseye,manastıra,şapele,tapınağa her türden dini mekan göremeye meraklı olduğum için ve Karadağ gelmişim dünyanın en çok turist çeken manastırı olan Ostrog Manastırı‘nı da görmeden geçemezdim. Bu taraflara gelirseniz bir mum yakıp, dilek dilemek için yolunuzu bu tarafa düşürün derim. Ostrog manastırı gezi rehberi yazım ile ilgili sorularınız için yorum bırakabilir, maceralarıma ortak olmak için Instagram ve Facebook üzerinden takibe bekliyorum. Gülümseyin Hayata 🙂